6100 sayılı HMK nın yürürlüğe girmesinden sonra HMK 120 maddesi gereği peşin olarak yatırılmak zorunda olunan harçlar toplumun tamamında tartışmaya sebep oldu.
Avukatlarca 120. maddeye getirilen eleştirileri cevap vermeye değer duymayan Bakanlık; Akşam Gazetesi’nin “Nakit adaletin temelidir” başlığını taşıyan 05.10.2011 tarihli haberini, bir basın açıklaması ile cevaplamak gereği hissetti. Açıklamada özetle davanın sefahatinde alınan giderlerin işin başında alındığını ve ödeme gücünden yoksun bulunanların adli yardımdan faydalanabileceğini duyurdu.
Bakanlığın bu açıklamasından sonra barolara yapılan adli yardım başvurularında, başvuru sahipleri gider avansını ödeyemeyeceklerini, gider avanslarının da barolara gönderilen ödenekten karşılanması talebinde bulunmaya başladılar. Ortaya çıkan karmaşada görevlendirilen bazı meslektaşlarda gider avansını baro bütçesinden ödenmesi gerektiği fikrine kapıldılar.
Adli yardım talepleri bakımından avukatlık ücretini ve yargılama giderlerini karşılayacak kurumlar farklıdır. Şöyle ki; 6100 sayılı HMK ‘nın 337. maddesi adli yardım talebinin işin karara bağlanacağı mahkemeden istenmesini hükme bağlamıştır. Gider avansını ödeyecek durumda olmadığını ileri süren ve yargılama giderlerinin hazinden karşılanmasını isteyen başvurucu, bu talebini işin görüleceği mahkemeye/icra dairesine iletmek zorundadır.
Davanın bir vekil ile takibini isteyen başvurucu, Baro Adli Yardım bürosundan bir vekil görevlendirilmesini talep etmelidir. Baroca görevlendirilen vekilin ücreti de baro adli yardım bütçesinden karşılanacaktır. Yargılama giderleri ise 335/c gereğince gider avansı devlet tarafından hazineden ödenecektir. Bu açık hükme rağmen yargılama giderlerinin baro bütçesinden karşılanması fikrinin kabul edilebilir yanı bulunmamaktadır.
6100 sayılı HMK da avukatlık ücreti bakımından baro bütçesinin sorumlu olduğu gösterilmemiş ise de 30.03.2004 tarihli 25418 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Barolar Birliği Adli Yardım Yönetmeliği gereğince avukatlık ücreti barolarca ödenmektedir. İstisnai olarak vekaletname için gerekli noter masrafı baro bütçesinden karşılanabilecektir.
Buna göre; gider avansını karşılayacak gücü olmadığını ileri süren hak sahibi, öncelikle barodan vekil görevlendirilmesini istemelidir. Şayet talebi kabul görürse vekili aracılığıyla gider avansından muaf tutulmasını mahkeden talep etmelidir. HMK 336 madde gereğince işi karar bağlayacak mahkeme gider avansı için adli yardım talebini değerlendirecektir. Mahkemenin henüz esasa kaydetmediği bir dava ile ilgilide karar vermesi mümkün olmadığından, davanın açılması ile gider avansından muaf tutulmayı ve giderin hazineden karşılanmasını talep etmek daha uygun bur yol olacaktır.
6100 sayılı HMK nın 335/ç maddesi’nin “ücreti sonradan alınmak üzere bir avukat temini “ şeklindeki hükmü; 1086 sayılı HMUK un 466/5 maddesinin “ücreti bilahare verilmek suretiyle vekil temin olunmak” şeklindeki hükmü sadeleştirilmek suretiyle aynen alınmıştır. Fakat Avukatlık Ücret Sözleşmesi’nin 5. maddesinin “işi kabul eden ücretin tamamına hak kazanır” hükmü ile paralel bir düzenleme getirilmesi daha yerinde olacaktır.
Akşam gazetesi haberi: http://www.aksam.com.tr/nakit-adaletin-temelidir–71302h.html
6100 sayılı HMK nın adli yardıma ilişkin hükümleri 6100 HMK Adli Yardım hükümleri
Adli yardım yönetmeliği : Adli Yardım Yönetmeliği